Zayıf Sistem Ekolünden Güçlü Başkanlığa
Ne kadar doğru analiz edebildik başkanlığı? Hiç de doğru analiz edemedik. Zira sistemimizin ismini önce bir hatırlamak gerek. "Nispi Demokrasi". Demokrasi? Bana pek de inandırıcı gelmedi aslında.Zira hatırlarsak;milletin gerçek iradesiyle seçip belirlediği "nispi demokratik" hükümetlerin tamamı herhangi bir darbeyle indirildiler. Peki bunun sebebi her zaman söylenen o klasik kocakarı lafı olan "her yanımızı sarmışlar" mı acaba? Ben buna karşı çıkıyorum zira işin aslı düşmanın habire meyve dağıtması değil,tohumunu içimize;sistemimize bırakmasıdır.
Peki nedir sistemimizin asıl adı? Ben buna "Zayıf Sistem Ekolü" diyorum. Peki neydi bu ekol? Öncelikle güçsüz iktidar belirlemek,meclise sokulan dört parti olur ve üçünü de tek elden yöneterek güçsüz iktidarları devamlı kılmaktı. Diğer milletçi parti iktidara gelemesin diye de elden geleni yapıp güçsüz ve hizmet etme ülküsü olmayan partileri iktidara getirme. Tabi ki sistemin cilvesi de tam burdaydı. Zira buraya kadar herşey muhtesem gelmişti fakat sonunda zulümden bezen millet,gerçek iktidarları sahneye çıkarıp söz hakkı almaya başlamıştı. Başlamıştı ki sistemin sert balyozunu birer birer millet yedi.
Önce darbeler geldi ve hükümetler düşürüldü. Yetmedi,millet yine sahneye çıkınca muhtıralar geldi. Muhtıralar da yetmeyince ilk elden milletin iradesine zerre saygı göstermeden zehirlemeler yaşandı. O da yetmedi ve demokrasi tümden reddedilerek tüzel kişilikler olan partiler kapatıldı. Fakat işin en garip kısmı buradaydı. Bu sefer tezgahı tam anlamıyla gören bir parti iktidara gelmiş ve ekolümüze(!) meydan okumuştu.
Sistem çarkını yine çevirmiş,ilk darbe denemesi yapılmıştı. Muhtıralar verildmiş ama erken seçimler yapılmıştı. Ve en güçlü darbe kolu olan ordunun bileği Ergenekon'la birlikte kırılmıştı. Sistem asla durmadı ve ardından ardışık darbeler inmeye başladı. Bir taraftan "Halk İsyan" ı görünümünde bir saldırı başladı. Fakat sert uyarılara rağmen aşırı güç kullanan polisler vardı. İstihbarat bu polislerin emirleri dışarıdan aldığını gösteriyordu. Zira sistem iki darbe kolunu birden kullanıyordu. Ikinci kol neydi peki? Bir çete olmasın sakın? Devlet içinde devleti anımsatan bu çetenin polisleri olayları körüklüyor ve gezicilere daha da fazla malzeme çıkarıyordu. Bu "darbe bileği" de bükülünce sırada tek şans kalmıştı ve ekonomiyi sarsmak ve ani bir faiz artışıyla gelen ana gıda maddesi zamlarıyla halkı iktidara küstürmek gerekiyordu. Fakat güçlü bir para politikası güden "Milli Iktidar" yine ayakta kalmış,bir darbe bileği daha bükülmüştü.
Sistemin sahipleri çıldırmıştı dostlar! Zira bit iktidarı durduramamış üstüne üstlük bu iktidar son seçimleri de yeni anayasa yani "sistemi yıkma-ekolü değiştirme" sözüyle kazanmıştı. İşte başkanlık bu sitemin değişmesinin yanında köküne kibrit suyunu dökecek olan sistem olduğu için,darbeci sistemin sahipleri her anayasa lafında bu denli köpürüyorlar!
Seçim sizin:ya güçlü bir başkan,ya da zayıf bir başbakan!